
Çünkü hepimiz yalnızdık … Annem de … Babam da… Kardeşlerim de … Ama hepimiz de esirdik aynı zamanda yüreğimizin zincirlerini diğerine bağlayan bağlarla… Aslında belki bunu hiç birimiz istemedik … Ama bu böyle yazılmıştı ve biz de bunu oynuyoruz işte … Sorumluluklarımızın farkında olmadan … Sorumluluklarımızı hepimiz bir kenara koymuş bize biçilen rolleri aile içinde farklı , sosyal hayatımızda farklı yerine getirirken insanlar, bu rollerin arkasında çok iyi geçinen örnek bir aile düşünseler de o aileyi hiçbir zaman tanımadılar… Tanıyamadılar aslında …
Her seferinde kişiliğimin arkasında çok güzel yapılanmış aile olarak düşünüldüyse de
Ben arkama her baktığımda onların hiç birini bulamadım … Oysa ki hep yalnızdım…
Arkamda bazen ya çatıştığım aile üyeleri olurdu ya da çatışmaktan kurtulmaya çalıştığım beni kovalayanlar oldu aslında … Bense hep yalan bir dünyanın izlerini güzel göstermeye çalıştım … Onlarla olan çatışmalarımı rengarenk boyayıp güzel gösterdim karşımdakine … Sonra öğrendim ki ben büyük bir yalancıymışım … Başkalarına göre ufak şeylerden mutluluk çıkarmaya çabaladım aslında hiç mutlu değildim ve kendime bile yalan söyledim …
Hakkımızda hiçbir kötü söz işitmemiş olan babam hayatımızın sürekli finans kaynağı olmakla birlikte sevgimizin kökeni olmayı asla başaramadı… Ama bizim babamızdı ya, etimiz de kemiğimiz de onun elindeydi ama kendi yanımızda bize babalık yapmayı beceremedi… Bizim oralarda bir söz vardır… Çocuk iyiyse babasının çocuğu , kötüyse anasının çocuğu oluverirdi… Ama biz babamızın maddi desteğini hayatımızın önemli anlarında hissederken akşam evimize gittiğimizde evimizde bulabileceğimiz bir babamız olmadı… Halbuki herkesin vardı … Ama biz hiç başkalarına özenmedik bu yüzden… Karalar da bağlamadık … Bugün sinirlenip bana sen 25 yaşında oldun diyen babam yaşımın 23 olduğunu bilemeyecek kadar ruhen uzaklaşmıştı bizden… Halbuki ben onun 50 yaşında olduğunu biliyordum…

Şimdi ben uzaklarda kendi derdimle uğraşıyorum. O da dün akşam bir barda yere yığılıp kalıvermiş oracıkta ve gökyüzünde annesiyle buluşmuş. Beni cenazeye cağırdılar... Seneler önce aklımda yazıp oynadığım rolü oynayıp, onu annesinin yanına temelli gönderirken anımlarımı da onunla birlikte gömeceğim...
1 σχόλια:
ΑΓΑΠΗΤΕ ΤΑΞΙΔΙΩΤΗ
ΓΙΑΤΙ ΤΟΣΟΣ ΠΟΝΟΣ ΚΑΙ ΚΡΑΥΓΗ ΠΑΡΑΠΟΝΟΥ ΚΟΙΤΑΞΕ ΤΟ ΜΕΛΛΟΝ ΑΓΩΝΙΣΟΥ ΦΙΛΕ ΜΟΥ
ΣΥΓΧΑΡΙΤΗΡΙΑ ΓΙΑ ΤΑ ΥΠΟΛΟΙΠΑ ΓΡΑΦΟΜΕΝΑ ΣΟΥ
ΕΥΧΟΜΑΙ ΝΑ ΕΙΣΑΙ ΚΑΛΑ
ΓΙΩΡΓΟΣ
Δημοσίευση σχολίου